Ortopedi Uzmanı Dr. Kayhan Özcan diz ağrısıyla ilgili önemli bilgiler verdi. Diz ağrısı toplumda sık rastlanan sağlık sorunları arasında yer alıyor. Bu yazımda size diz ağrılarından bahsedecek ve güncel tedavi yöntemlerine değineceğim.
Diz ekleminin sağlıklı çalışabilmesi için kemiklerin, tendonların, bağların, kıkırdağın, kasların ve menisküslerin sağlam olması gerekir. Sağlıklı beslenme ve düzenli spor ile bu yapıların zarar görmesine dolayısı ile ağrı oluşmasının önüne geçebilirsiniz.
Diz ağrısının yaşlara göre dağılımına bakacak olursak çocuklarda diz eklemi ağrısı sık görülür. Çoğu ağrı genellikle iyi huyludur. En sık nedenleri travma, aşırı kullanım, aşırı esneklik ve halk arasında büyüme ağrısı olarak bilinen benign nokturnal ekstremite ağrısı yer alır. Basit ağrı kesiciler,eklemi istirahat ettirmek,elastik bandaj,soğuk uygulama, egzersiz programı ve uyku kalitesini arttırılması ile bu ağrılar tedavi edilebilir.
Septik artrit denilen diz ekleminin iltihabına dikkat
Çocuklarda uzun süren ve gece olan kemik veya eklem ağrılarına kilo kaybı, halsizlik gece terlemeleri eşlik ediyorsa dikkatli olmak gerekir. Romatolojik hastalıklar ve kanser hastalıklarında bu bulgular uyarıcıdır.
Çocuklar veya erişkinlerde diz ağrısına ısı artışı, kızarıklık, şişlik, hareket kısıtlılığı ve yürüme güçlüğü eşlik ediyorsa bu durum septik artrit denilen diz ekleminin iltihabı olabilir. En kısa sürede en yakın sağlık kurumuna başvurmak gerekir. Acil olarak tedavi edilmesi gereklidir!
Genç kesimde diz ağrılarının en sık sebebi travmalardır. Özellikle son dönemlerde yaygınlaşan fitness salonları ile squat, deadlift ve leg pres hareketlerinin bilinçsiz ve yanlış şekilde yapılması diz ağrısı ile hastanelere başvuran hasta sayısını arttırdı. Halı sahada futbol oynayan ve kayak yaparken kendini sakatlayan amatör sporcular gün geçtikçe çoğalıyor.Bu nedenle spor yaparken çok dikkatli olunmalı ve profesyonel kişilerden yardım alınmalıdır. Bilinçsiz spor yaparken dizin ters dönmesi darbe alınması veya ters hareket sonrasında dizlerde ani acı hissi duyulur.Dizde saatler içerisinde ısı artışı ile şişme ve hareket kısıtlılığı başlar.Eğer kopma sesi duyduysanız,dizinizde boşalma hissi oluyorsa ön veya arka çapraz bağınız kopmuş olabilir.
“Eğer dizde kilitlenme,merdiven inip çıkarken ve çömelirken ağrıda artma oluyorsa menisküs yırtığı için uyarıcıdır”
Çarpma sonrası genellikle kemik, kaslar ve tendonlar arasında yastık görevi gören içi sıvı dolu keseler iltihaplanır bursit denilen durum ortaya çıkar. Bu gibi durumlarda ilk yapılması gerekenler soğuk uygulama, elastik bandaj veya dizlik ve hasar gören dize yük vermeyip istirahat ettirmek olmalıdır. Bu sayede dizin aşırı şişmesi engellenip en yakın acil kurumuna başvurulmalıdır.
Orta yaş kesimde en sık diz ağrısı sebeplerinden biri uzun süreli oturma, çömelme, koşma, merdiven çıkıp inme gibi dizin bükülme ile yapılan aktivitelerinden tetiklenen, dizin ön bölgesindeki ağrılardır. Patellofemoral ağrı sendomu olarak da bilinir. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte dizin ekstansör mekanizmasında bozukluk ön plana çıkmaktadır. Yani uyluk önü kaslarda zayıflık, uyluk arkası kaslarda gerginlik,dizi oluşturan kemiklerde dizilim bozuklukları ve diz kapağı kemiğinde yapısal bozukluklar suçlanan faktörlerdir.
Tedavide öncelikle çömelme, zıplama, diz çökme, bacak bacak üstüne atma gibi aktiviteler kısıtlanmalıdır. Ağrı kesiciler ağırının şiddetini ve diz şişliğini azaltır kesin çözüm değildir. Egzersiz ve kilo verme en etkili tedavi yöntemdir. Programının temelini kuadriseps kaslarını (uyluk önü kasları) kuvvetlendirici egzersizler ile gergin kaslara yönelik germe egzersiz programı, patellar breys kullanımı ve patellar bantlama yöntemlerinden oluşan bir rehabilitasyon programının etkili olduğu bilinmektedir.
Siz de uyluk önü kasları güçlendirme ve gerginliği azaltmaya yönelik egzersizleri aşağıda tarif edildiği gibi uygulayabilirsiniz.
Dizinizin arkasına kalın havlu yerleştirip 10 saniye boyunca sıkıştırın sonra gevşetin.
Bu hareketleri günde en az 2 kez uygulamanız önerilir. Eğer diz ağrılarınızda artma olursa doktorunuza başvurun.
İleri yaşta görülen diz ağrısının en sık sebebi kireçlenmedir. Kireçlenme eklem kıkırdağında zedelenme ve eklem çevresinde yeni kemik oluşumu ile karakterize eklem yüzeylerinin aşınmasıdır. Obez orta yaş ve yaşlı, menapoz sonrası dönemdeki kadınlarda görülme sıklığı artmaktadır.Ağrı tipik olarak diz eklemine yük binmesiyle artar dinlenmekle azalır.Diz eklem tutukluğu sabahları 30 dakikanın altındadır.
Diz ekleminden çıtırdama tarzında sesler duyulur. İlerleyen dönemlerde hareket açıklığı azalır.Çömelme ve namaz kılmada zorluklar başlar.Yürüyüş mesafesi kısalır ve baston değneği gibi ek cihazlar kullanılmaya başlanır.
Fazla kilolardan kurtulmak için diyet,eklem hareketi ve kas gücü için uygun egzersizler, fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemleri ve basit ağrı kesiciler ilk basamak tedavi biçimleridir.Diz içi enjeksiyon(iğne), PRP ve Kök hücre uygulaması son zamanlardaki popüler tedavi yöntemleri arasındadır.Bu tedavileri şu an için SGK karşılamamaktadır. Artroskopi son zamanlarda yaygın kullanılan ve diz içinin kameralar ile görüntülenip kıkırdak ve diğer yapıların yönelik hem tanı hem tedavi biçimidir. Son basamak tedavi yöntemleri ise dizilimi düzelten operasyonlar ve diz protezi operasyonlarıdır.
“6 ay ile 1 sene arasında diz ağrısını azalttığı savunulmaktadır”
Diz içi iğne (hyaluronik asit enjeksiyonu) kullanımının yararı net bir şekilde kanıtlanmamış olsa da kayganlık ve bariyer sağlayarak kıkırdak erezyonunu engellediğine dair görüşler öne sürülmüştür. 6 ay ile 1 sene arasında diz ağrısını azalttığı savunulmaktadır. Bu uygulama kesinlikle uzman kişiler tarafından steril şartlar altında yapılmalıdır.
PRP yöntemi hastanın kendisinden alınan kanın santrifüj ile trombosit denilen hücrelerden zengin hale getirilip diz içine enjekte edilmesidir. Kesin kanıtlar olmamasına rağmen hastaların 1 yıla yakın süre boyunca ağrı şikayetlerinin azaldığına dair görüşler mevcuttur.
Kök hücre tedavisi halen gelişmekte olan, genellikle hastadan lokal anestezi ile alınan yağ dokusunun çeşitli tekniklerle işlendikten sonra (yaklaşık 2 saat sürmektedir) elde edilen kök hücrelerin hastanın dizine enjeksiyon şeklinde uygulanmasıdır. Hasta aynı gün taburcu edilir. Herhangi bir kısıtlama yoktur. Son beş yılda çok fazla gelişmelerin yaşandığı kıkırdak lezyon tedavilerinde buna benzer ameliyatsız tekniklerin daha da artacağı görülmektedir.